Atıf Karayıldırım

Suçun Moleküler Yapısı

Notlar

İnsanlar suç ve cinayeti önlemek için kuantumun gizemini çözmek zorundadır.
Yargılamadaki temel, eğilim değil, adalettir. Aksine adaletten uzak, hatta yanlış ilkelerden kaynaklanan şekilsiz bir yargıdır.
Olağan koşullarda fail ile mağdurun son ilişkilerinden önce karşılaşması; Plansız, plansız bir eylemin normal şartlar altında gerçekleşmesine eşdeğerdir.
Günlük hayatta çok sık karşılaşılmayan bu durumun olağandışı bir yanı yoktur. Yani her insan bu durumu bilinçsizce defalarca yaşar ve farkında değildir. Örneğin, bir yolda karşıdan karşıya geçmek isteyen iki kişinin yakın geçişi veya adımlarının zamanlaması… Üstelik bu örnekler sonsuz çeşitliliktedir.

Bu nedenle, tasarımla işlenen eylemler olağandışı fenomenlerdir.

Mevcut kanunsuzluk da bir emirdir. Bu düzeni yeniden kurma çabası, öngörülebilir ama esaslı bir kaos yaratır. Akışı tersine çevirmeye veya tersine çevirmeye çalışmanın neden olduğu yıkım, mevcut bozukluktan daha fazla yıkıma neden olacaktır.
Suç verileri ile suçlu arasındaki ilişki, madde çekim yasası ilkesinden kaynaklanmaktadır. Bu gizli bir gerçektir, ancak teoremin ötesindedir.
molekular structure of crime
Tüm suçlar aynı koordinat ekseninde işlenir. Göze çarpan tek şey zamanlamanın ihtişamı.
Ah Sayın Ekselansları Aleksey! Hangi suç, sahibini inkar edebilir ki? Belki çekim yasasını hepten inkar etmeliyiz ya da Goldbach’ı yalanlamalıyız.

Faili tekrar dinleyelim mi ne dersiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir