Adı: Aylin -“… Yükseltilmiş sahnede kapağı açık, maun bir tabut duruyordu. Uzun bir sıra oluşturan insanlar, tabutta yatan albay üniformalı Amerikan subayını selamlayıp, içlerinden dua ya da veda ederek, tabutun başından ayrılınca, yanan yürekleriyle gelip salondaki koltuklarda yerlerinin alıyorlardı. Herkes etrafa hakim olan ordu düzenin saygınlığını kutsar gibi sessizce ağlıyordu. Katafalkın üstünde, dört bir yanı rengarenk çiçeklerle donanmış tabutta yatan kişi, bir askerden çok, oraya bir film çekimi için öylece uzanıvermiş bir Hollywood yıldızını andırıyordu. Bu albay üniformalı Amerikan subayı bir Türk kadınıydı…”
Aylin, Amerikan Kız Koleji’ni bitirdikten sonra, eğitimini tamamlamak üzere Paris’e gitti; bundan sonraki yaşamı bir uçtan diğer uca, baş döndürücü bir hızla atlayarak geçti. Libyalı bir Prensle evlendi, Prenses oldu. Tıp okudu, ünlü bir psikiyatrist oldu. Tekrar, tekrar evlendi, ama evliliklerinden sıkıldı, Amerikan ordusunda Albay rütbesiyle subay oldu.
İşte bu kitap, kökleri Giritli Deli Muzaffer Naili Paşa’ya kadar uzanan bir ailenin kızı olan Aylin Devrimel’in fırtınalı yaşamının öyküsüdür.
Değerlendirmeler
Filtreleri temizleHenüz değerlendirme yapılmadı.