İslam Başkentleri – II (Özel Sayı)
Böylece, mağribden maşrıka, Müslümanların imar ettiği ve İslâm tarihinde derin izler bırakan 35 başkenti ömürlük dosyalar halinde istifadenize sunmuş oluyoruz.
“İslâm Başkentleri”nin her iki cildini dikkatle gözden geçiren bir okur, her şeyden önce İslâm coğrafyasındaki şehirlerin serencâmının bir zincirin halkaları gibi birbirine sımsıkı bağlı olduğunu görecektir. Şehirler arasında kurulacak bağlantılar ve karşıtlıklar maziyi daha iyi kavramaya yardımcı olurken, belki de birçok yeni malumatla zihinlerde yepyeni ufuklar açılacaktır.
35 farklı başkent, aynı zamanda birbirinden farklı coğrafyalarda farklı mimarîler, farklı usuller, farklı kültürler ve farklı renkler anlamına da geliyor. Kıymetli okurların, tüm bu farklılıkları “İslâm şehri nedir?” sorusunun doğuracağı bereketli bir potaya eriterek, buradan günümüz şehirciliğine rehber olabilecek bazı neticelere ulaşılacağını ümit ediyoruz. Zaten, bugünlere mesaj vermeyen ve yarına dair bir şey söylemeyen tarihî malumat, sadece bilgi yükünden ibarettir. Tarihi yapmak da yazmak da, ibret alınsın ve hadisâtın altı çizilsin diyedir.
Sizleri “İslâm Başkentleri” özel sayımızın ikinci cildiyle baş başa bırakırken, bundan sonraki özel sayımızın hazırlıklarına şimdiden başladığımızın müjdesini de vermek istiyoruz. Konu, müsaadenizle sürpriz olarak kalsın. Ama şu kadarını söyleyeyim: Yine arşivlik bir özel sayıyla karşınıza çıkacağız.
Fas’ın kuzeybatı sahilini okyanustan kopan bir inci gibi süsleyen Rabat’ı, ayrıca Fas’ın kadim şehirlerinden olan Merâkeş’i ve yine Fas’ın tarihî ve kültürel hazinelerini bağrında saklayan eski saltanat başkentlerinden Meknes’i Prof. Dr. İsmail Ceran’dan okuduk
Fas’ın tarihî başkentleri arasında Merâkeş, Rabat ve Meknes gibi müstesna bir yere sahip olan Fes’i Dr. Yunus Çolak kaleme aldı.
Neriman Abdurrahmanlı, Kırım Hanlığı’nın bağ ve bahçelerle bezenmiş şehri olan Bahçesaray’ı satırlara taşıdı.
İslâm’ın Kaflaslar’daki nişânesi Bakü’ye Zeynep Günaydın ile birlikte baktık.
Her fırtınadan sağ çıkan şehir Tebrîz’i, İepk Yolu’nun en önemli duraklarından biri olan Hîve’yi ve Timur’un göz alıcı başkenti Semerkand’ı Taha Kılınç kaleme aldı.
İbadet ile cihad arasında yanıp sönen bir yıldız hükmünde olan ve Safevîlere de başkentlik yapan Kazvîn’i Hilal Tüfenk’ten dinledik.
Prof. Dr. Osman Gazi Özgüdenli İlhanlılara başkentlik yapıp zamanla yok olan Sultâniyye ile Selçuklular ve Safevîlere başkentlik yapan İsfahan’ı yazdı.
Sibirya ve Orta Asya’ya uzanan yolların kesişim noktasında yer alan, Doğu’nun payitahtı Kazan’ı Prof. Dr. İsmail Türkoğlu inceledi.
İslâm’ın Orta Asya’daki sarsılmaz kubbesi hükmündeki Buhara’yı Doç. Dr. Abdulkadir Macit kaleme aldı.
Bâbürlü Sultanı Âlemgir Şah’ın saklı incisi Lahor’u Dr. Anjum Rehmani satırlara taşıdı.
Muhkem bir konuma sahip olan ve tarih boyunca işgallerin odağında yer alan, İlk Bâbürlü Sultanı Bâbür’ün gözde şehri Kâbil’i Doç. Dr. Yunus Akyürek yazdı.
Horasan’ın kalbi, Asya’nın anahtarı, Afganistan ve Hindistan’ın kapısı olan Timurlu ihtişamının başkenti Herat’ı Dr. Muhammed Naim Naimi kaleme aldı.
Hindistan’daki Müslüman devletlerin kaptan köşkü konumundaki Delhi’yi Deniz Çıkılı’dan dinledik.
Beyaz mermerler şehri olarak tasvir edilen Hindistan’daki kadim yerleşim yerlerinden olan Agra’yı Prof. Dr. Engin Beksaç satırlara taşıdı.
Bâbürlülerin Hindistan’da kurduğu ilk şehir ve zafer nişânesi olan Fetihpûr Sikri’yi Munise Şimşek yazdı.
Değerlendirmeler
Filtreleri temizleHenüz değerlendirme yapılmadı.